Kimmerler’in Kökeni ve Göç Yolları: Adım Adım Tarih

Kimmerler Kimdir?

Kimmerler, M.Ö. 8. yüzyılda Karadeniz’in kuzeyindeki steplerden çıkıp Anadolu’ya giren göçebe bir halktır. Eski Yunan ve Asur kaynaklarında dikkat çeken bu grup, atlı savaşçı kültürleriyle öne çıkar.

En eski olarak Asur belgelerinde “Ga-mir” veya “Gi-mir‑aa” adıyla anılırlar; bu terim, "devri daim eden insanlar" anlamına gelir ve göçebe yaşam biçimlerini yansıtır. Homeros’un İlyada’sında Kimmerler, efsanevi yer altı halkı olarak betimlenmiş olsa da, tarihsel bağlamda Anadolu’nun kuzeyine göç eden gerçek bir topluluktur .

M.Ö. 8. yüzyılda, Kimmerler Karadeniz’in kuzeyinden—muhtemelen günümüz Ukrayna veya Güney Rusya steplerinden—Kafkaslar aracılığıyla Anadolu’ya geçtiler. Bu bölge, Assur ve Urartu kaynaklarında sıkça bahsedilen, stratejik öneme sahipti . Sonrasında, Kimmerler Transkafkasya’daki etkinliklerinin ardından, Urartu, Frigya ve Lidya gibi politik güçlerle karşılaşmaya başladılar .

Konuları:

  • Tarihsel kimlik: İran‑Hint kökenli göçebe grubun diasporasıdır. Scythian/İskit kültürüyle birçok ortak noktaya sahiptir; ancak siyasi olarak onlardan farklıydılar .

  • İsimlendirme: “Kimmerler” adı, oralarda dolaşan Hayalî Kimmer halkı mitolojisiyle karıştırılmış, fakat gerçek göçebe atalar bu kavramın tarihi dayanaklarını oluşturur .

  • Göçebe gelenekler: “Sürekli göç eden” yaşam biçimleri, atlı, okçuluk ve pastoralist kültürleriyle öne çıkar. Adları Homeros’ta “mist‑sofralı” olarak betimlenmiş, karanlık ve sisli diyarlarda yaşadıkları düşlenmiştir .

Kimmerler’in Kökeni

Kimmerler’in kökeni tarihçiler arasında hâlâ tartışmalıdır. Ancak eldeki arkeolojik ve yazılı kaynaklar, onların Hint-Avrupa kökenli göçebe bir halk olduğunu düşündürür. Birçok araştırmacıya göre, İskitler ile aynı kültürel havzada yaşamışlardır, fakat siyasi ve etnik olarak ayrıdırlar.

İskitlerle İlişkileri

Kimmerler, M.Ö. 9. yüzyılda Karadeniz’in kuzeyinde hâkimken, İskitlerin bölgeye gelmesiyle güney yönüne göç etmek zorunda kaldılar. Bu değişim, yalnızca siyasi değil, aynı zamanda kültürel bir kırılmayı da beraberinde getirdi. Bazı kaynaklara göre İskitler, Kimmerleri Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya sürmüştür. Ancak bu olay, basit bir kovulma değil, daha çok steplerin yeniden paylaşımı şeklinde gerçekleşmiştir.

Dil ve Etnik Yapı

Kimmerler’in dili, yazılı kaynaklarda doğrudan bulunmasa da, İrani dil ailesine ait olduğu yönünde güçlü varsayımlar vardır. Bu, onların Hint-Avrupa kökenli oldukları teorisini destekler. Adlarının geçtiği kişisel isimler, İrani dillerle benzerlik gösterir.

Kültürel Özellikler

  • Atlı göçebe yaşam: Hayvan sürülerine dayalı, mobil bir ekonomik yapı.

  • Silah yapımı ve kullanımı: Kıvrık kılıç (akinakes), kısa yay ve hafif zırh kullanımıyla öne çıkmışlardır.

  • Kadın savaşçılar: Antik metinlerde Kimmer kadınlarının da savaşlara katıldığı yer alır. Bu durum, toplumsal rollerin diğer antik toplumlara kıyasla farklı olduğunu gösterir.

Kimmerler, köken olarak Asya steplerinin kadim göçebe halkları arasında yer alır. Etki alanları, Anadolu’ya göç ettikten sonra daha da genişlemiş, birçok kültürü derinden etkilemişlerdir.

Karadeniz’in Kuzeyinden Anadolu’ya: Göç Yolları

Kimmerler, M.Ö. 8. yüzyılın başlarında Karadeniz’in kuzeyindeki steplerden başlayarak güneye doğru göç etmişlerdir. Bu göç, yalnızca bir halk hareketi değil, aynı zamanda Doğu Avrupa ve Anadolu tarihinde önemli siyasi ve askeri sonuçlar doğurmuştur.

Göçün Nedenleri

Göçün temel nedeni, İskitlerin Karadeniz’in kuzeyine gelerek Kimmerlerin yaşadığı bölgeleri işgal etmesiydi. Bu baskı sonucunda Kimmerler, Güney Kafkasya üzerinden Anadolu’ya yöneldi. Göç bir anda değil, aşamalı olarak gerçekleşti.

Geçilen Bölgeler

  1. Karadeniz’in kuzey kıyıları: Günümüz Ukrayna steplerinden başlayarak

  2. Kuzey Kafkasya geçitleri: Dar ve zor geçitlerle dolu dağlık bölgeler kullanıldı

  3. Transkafkasya: Gürcistan ve Ermenistan çevresindeki ovalar

  4. Doğu Anadolu: Urartu toprakları üzerinden Batı Anadolu’ya iniş

Asur ve Urartu Kayıtlarında

Göç sırasında Asur belgelerinde “Gimirrai” olarak geçen Kimmerler, ilk olarak M.Ö. 714’te Urartu topraklarında belirdiler. Asur kralı II. Sargon, bu halkla doğrudan çatışmaya girmiştir. Bu tarihsel kayıtlar, Kimmer göçünün sadece yer değiştirme değil, aynı zamanda askeri fetihlerle ilerlediğini gösterir.

Göç Biçimi

Kimmerler, tipik bir göçebe savaşçı topluluk olarak atlı birliklerle ilerlemiş, gittikleri bölgelerde yağma ve kontrol amaçlı kısa süreli işgaller yapmışlardır. Göç sırasında hem Urartu hem de Asur ordularıyla çatışmalar yaşanmıştır.

Bu geniş göç hattı, Kimmerlerin Anadolu’da siyasi ve askeri etkisini başlatan sürecin temelini oluşturur.

Kimmerler’in Anadolu’daki İlk Temasları

Kimmerler, Anadolu’ya ulaştıktan sonra buradaki yerleşik krallıklarla hızla temas kurdular. Bu temaslar genellikle barışçıl değil, askeri çatışmalar ve yıkımlarla sonuçlandı. En çok etkilenen krallıklar arasında Urartu, Frigya ve Lidya yer alır.

Urartu ile İlk Karşılaşma

Urartu Krallığı, Kimmer göçlerinin ilk hedeflerinden biri oldu. M.Ö. 714’te Urartu topraklarına giren Kimmerler, Asur Kralı II. Sargon’un kayıtlarında yer aldı. Bu belgelerde, Kimmerlerin Transkafkasya’ya inip Van Gölü çevresine kadar ilerledikleri ve Urartu'yu tehdit ettikleri anlatılır. Bu karşılaşmalar, Urartu’nun doğu sınırlarını zayıflattı.

Frigya Krallığı’nın Yıkımı

Kimmerlerin Anadolu’daki en önemli askeri başarısı, Frigya Krallığını yıkmalarıdır. M.Ö. 695 civarında gerçekleşen bu saldırıda, başkent Gordion ele geçirildi. Bu yıkım sonrası Frig Kralı Midas, efsaneye göre kendini zehirle öldürdü. Arkeolojik veriler, Gordion’daki büyük yangını bu döneme tarihler.

Lidya ile Savaşlar

Frigya’nın çöküşünden sonra Kimmerler, Lidya Krallığı’na yöneldi. Lidya kralı Gyges, Kimmer akınlarını durdurmak için mücadele etti. M.Ö. 652 yılında Kimmer saldırılarında öldü. Yerine geçen oğlu Ardys, Kimmerler’le Asurluların desteğiyle başa çıkmaya çalıştı. Sonunda M.Ö. 626 civarında Lidyalılar, Kimmerleri Anadolu’dan çıkarmayı başardılar.

Etki Alanları

Kimmerler, bu süreçte Anadolu’nun batısına kadar ilerleyerek sadece askeri değil, kültürel izler de bıraktılar. Hem Frig hem de Lidya topraklarında göçebe savaşçı kültürünün izleri görülebilir.

Bu dönem, Kimmerlerin Anadolu’daki en güçlü ve etkin oldukları zaman dilimidir. Ancak bu hâkimiyet uzun sürmedi.

Kimmerler’in Tarih Sahnesinden Çekilişi

Kimmerler, Anadolu’da yaklaşık bir yüzyıl süren etkinliklerinin ardından tarih sahnesinden yavaş yavaş silindiler. Bu süreç, onların askeri yenilgileri kadar göçebe yapılarına ayak uyduramayan siyasi sistemlerinden de kaynaklandı.

Lidya’nın Direnişi ve Son Çatışmalar

Lidya Krallığı, Kimmerler’in Anadolu’daki son büyük düşmanlarından biri oldu. Kral Alyattes, M.Ö. 630-610 yılları arasında gerçekleştirdiği seferlerle Kimmerler’e karşı büyük başarılar elde etti. Bu savaşlar sırasında Lidyalılar, Asur desteğiyle Kimmerleri Batı Anadolu’dan sürdüler.

Medlerin Rolü

Aynı dönemde güç kazanan Medler, Doğu Anadolu’daki baskıyı artırdı. Med baskısı altında kalan Kimmerler, iki cephede savaşamaz hale geldi. Bu da, kalan Kimmer unsurlarının dağılmasına ve tarih sahnesinden silinmesine neden oldu.

Tarihten Sessizce Silinme

Kimmerler’in tarihî kaynaklardan kaybolmaları, dramatik bir yok oluşla değil, iz bırakmadan sindirilerek yok olmalarıyla gerçekleşti. Bir kısmı Lidya ve Med topraklarında asimile oldu. Kalanlar, büyük ihtimalle kuzeydoğuya çekilerek izlerini yitirdiler.

Arkeolojik olarak net bir mezarlık ya da yerleşim alanı bırakmamış olmaları, göçebe yapılarının doğal bir sonucudur. Bugün Kimmerler, antik dünyada kısa ama etkili bir iz bırakmış savaşçı bir halk olarak bilinir.

Muhteşem
1
Devamını oku